Psikiyatrist Alper Hasanoğlu tarafından “İnsan Doğası: İçimizdeki Şiddet” başlıklı söyleşi gerçekleştirildi. Kant: İnsan doğası gereği kötüdür der. Ama günümüzde kullanılan kötü kelimesi gibi değildir. İnsan doğasının bir parçası şiddet, saldırganlıktır. Şiddeti tanımlamak için çeşitli tanımlamalar yapılabilir. Somut olaylar üzerinden bir örnek: 1980’li yıllarda İngiltere’de dehşet verici bir olay, bir anne 3-4 yaşlarındaki çocuğunu alışveriş merkezinde gezerken kaybeder. 7-8 yaşlarında olan bir erkek çocuk küçük çocuğu elinden tutup dışarıya çıkartır. Kullanılmayan demir hattında 3-4 yaşlarındaki çocuk korkunç işkencelere maruz kalır. Birkaç defa yaparken bunun hoşuna gittiğini ve kötülüğün haz veren bir şey olduğunu söyler. Ve bu çocuk hâlâ cezaevindedir. 1961’de otorite ve itaat fenomenini araştırmak için Milgram Deneyi yapılır. Milgram’ın düşüncesi şiddet, kişinin iktidara itaat göstermesidir, iyimser yerden yaklaşır. İnsan aslında kötü değil diye düşünür. Karanlık bir yer oluşturur, 2 oda camla ayrılır. Geçmişte trafik suçu bile işlememiş, yasayla başı belaya girmemiş, tertemiz insanlar seçilir. Katılımcılara stres düzeyi ve öğrenme etkisini ölçeceklerini söyler, gerçeği söylemez. Bilemedikleri zaman 15 volt elektrik verilecek ve bu artarak gidecek. Deneklerin %70’i 450 volta kadar çıkar, %30’u (belirli dişilik yapısına sahip olanlar) reddederler. Bu deney sonrasında çoğu katılımcı Posttravmatik Stres Bozukluğu yaşarlar. Çok şiddete meyilli ve katillerde orbitorfrontal korteks yoğun çalışır. Bu kısım muhakeme, yorumlama ve insanı insan yapan kısımdır, hayvanlarda yoktur. Bu bölge yanlış kullanılırsa insanı kiralık katil yapabilir. Şiddet ve saldırganlık kişiler arası durumla ilgilidir. Şiddeti, içgüdülerle yan yana koymamak gerekir. İçgüdüler; açlık, susuzluk, cinsellik bunlar yine ortaya çıkarlar. Ama şiddet, içgüdüden ziyade bir duygu gibidir, ötekinin varlığıyla gerçekleşir. Öteki, bir şeyi tetiklemedikçe şiddet olmuyor. Ötekiyle olan ilişki önemlidir. Şiddet iyi mi kötü mü, nerede olduğuna bağlıdır. Hayatta kalmayı sağlıyorsa iyi olabilir. Şiddetin türlerinden biri intihardır. Kimse acıdan haz almaz, aksine kaçar. Psikolojik, ruhsal acı çekenler, ruhsal acıyla başa çıkabilmek için yerine fiziksel acıyı ikame ederler. Daha da yoğun acıdan kurtulabilmek için bunu yaparlar. Yardım çığlığıdır, kişi beni görün der. İntiharların çok büyük kısmı %20 oranla depresyon hastalarıdır. Kişi intihara karar verince son birkaç günü çok mutlu ve huzurlu olabilir. Ama birdenbire iyi hissetmesi iyileştiği anlamına gelmez. Bu duruma dikkat edilmelidir. İntihar bir iletişim biçimi de olabilir, sıfır ilişkiden daha fazlasıdır. Kişi hiç olmazsa var olduğunun bilinmesini istiyor olabilir. Değerli Hocama paylaştığı engin bilgileri ve katkıları için, şiddete başka bir açıdan bakmamı sağladığı için çok teşekkür ederim. ☺️
”İnsan Doğası: İçimizdeki Şiddet”
Click to rate this post!
[Total: 0 Average: 0]