16.03.2024 tarihinde katıldığım, alanıma dair birçok yeni bilgi edindiğim “Pınar Sabancı ile Yaşadım Demek İçin Ne Yapmalı?” etkinliğinden konukların söylediği, beni etkileyen bazı sözleri sizlerle paylaşmak istedim. ☺️

Sıla Gençoğlu ile Hayatı Sadeleştirme Yollarını konuştular. “Yaşadım demek için üretmeli. Ben hep arkadaşlarıma sakın emekli olmak yok diyorum. Emekli olursak yaşlanırız ve bu bizim işimize gelmez. Üretmek lazım. Çok meşgale lazım. Çok hissetmek lazım. İyisiyle kötüsüyle anlayarak devam etmek lazım. Güzel dersler de çıkarmak lazım ama insanın kendisine çok eziyet etmemesi de lazım.”

Profesör Doktor Yankı Yazgan ile Dünyaya Bir İz Bırakmak: Çocukluk Dönemimizin Hayatımıza Etkileri, Rastlantılar ve Zorunluluklar üzerine konuştular. “Yaşadım demek için sadece yaşamak bir sincap gibi, neden yaşadığınızı düşünmeden yaşamak. 70’inde bile zeytin dikeceksin, yiyeceksin, ileride çocuklara kalır diye düşünerek değil, sadece kendi ömründe sınırlı olmayan bir şey yapmak gibi. Yaşantıları bittiğinde de iz bırakmaya benzer ama o bana ait bir iz olduğu anlaşılması gerekmiyor. Benim izim değil ama bir iz bırakmış olmak.” (Nazım Hikmet’in Yaşamaya Dair Şiiri.)

Doğu Demirkol ile Travmalardan Mizaha üzerine konuştular. “Yaşadım demek için yaşlılara neden pişmansınız diye soruyorlar. Hep yapmadıkları şeyden pişmanlar. Yaptıkları değil de. Keşke daha çok eğlenseydim, daha çok insan tanısaydım. Yaşamalı yani. Yapabileceğimiz ne varsa küçük çocuk iştahıyla hani herkesi tanımak ister, herkesle sohbet eder, şaşırır. Büyük edalarına girmeden. Bir noktada bize bir şey oluyor, şaşırmayı kesiyoruz. Yeni bir şey öğrendiğimizde onu zaten biliyormuş gibi yapmamız var, büyümüş gibi yapma çabamız var. Ona girmeden çocukluk iştahıyla her şeye şaşırmak lazım bence. Her yeni şeyi kucaklayıp onun tadını çıkartmak lazım diye düşünüyorum.”

hashtag#pınarsabancı Yanki Yazgan